Whiplash (2014) ve Performans Toplumu: Sosyolojik Film İncelemesi

Whiplash filmini, performans toplumu teorisi üzerinden modern dünyadaki başarı baskısının bireyler üzerindeki etkisini inceliyoruz.

Çıktığı dönemden günümüze kadar sinefillerin kalbinde yer edinen Whiplash'ı gelin beraber sosyolojik olarak inceleyelim.

Whiplash Nasıl Bir Film?

Whiplash, özetle ülkenin en prestijli müzik okullarından birinde öğrenci olan Andrew Neiman ile acımasızlığıyla öne çıkan ünlü müzisyen ve öğretmen olan Terence Fletcher arasındaki ilişkiyi konu alıyor.

Andrew, çocukluğundan beri baterist olma hayaliyle yanıp tutuşan bir gençtir. Kendini buna adamıştır ve ülkenin en prestijli okulunun yanı sıra okulun en önemli grubuna seçilir. Andrew'ın yeteneğinin farkında olan Fletcher, onu grubun baş bateristi dahi yapar fakat Andrew'ın bilmediği şey ise Fletcher'ın ne kadar sert, mükemmeliyetçi, baskıcı hatta manipülatif olduğudur. Her öğrenci gibi Andrew da duygusal ve fiziksel olarak yorulsa dahi bu onun içindeki yeteneği keşfetmesine yardımcı olur.

"Not my tempo." sözleriyle tüylerimizi diken diken mükemmelliyetçilik ve otorite figürü olan Fletcher ve mükemmelliyetçilik arayışı ve başarı hırsına oldukça sahip Andrew bize "Performans Toplumunu" anlatmak için bir metafor niteliğinde bile kullanılabilir.

Peki, Nedir Bu Performans Toplumu?

Çalışanın ödüllendirildiği ve daha iyi performans sunması için uğraşılan, çalışmayanın ise cezalandırıldığı topluma "Performans Toplumu" diyebiliriz. Bu kavram özellikle Byung-Chul Han gibi düşünürler tarafından ele alınmış ve günümüz topluluklarını nitelendirmede "Disiplin Toplumunun" (Michel Foucault'ın görüşü olan) önüne geçmiştir.

Bireyler olarak içinde bulunduğumuz çoğu toplum aslında birer performans toplumudur. Bunlara örnek verebileceğimiz en net yerler bana kalırsa okul ve iş yerleridir, daha doğrusu hiyerarşik düzene sahip topluluklar. Performans toplumunun da buna göre 3 adet özelliği vardır:

  1. Özgürlük Yanılsaması: Bireyler, özgür oldukları yanılsamasıyla hareket ederler. Ancak bu özgürlük, aslında kendi kendilerini sömürmelerine yol açar.
  2. Sürekli Performans Baskısı: Bireyler sürekli olarak performans gösterme baskısı altındadırlar. Bu durum, yorgunluğa ve tükenmişliğe yol açar.
  3. Değer Ölçütleri: Performans toplumlarında başarı genellikle statü, güç ve para ile ölçülür. 

Andrew ve Fletcher Üzerinden Performans Toplumu

Andrew ve Fletcher, her ne kadar öğretmen-öğrenci ilişkisi gibi başlasa dahi filmin ilerleyen dakikalarında bu Fletcher'ın otoritesinden ötürü hiyerarşik bir yapıyı temsil etmeye başlar. Bu otorite sonucunda Fletcher, öğrencilerine acımasızca baskı yaparak onların performanslarını maksimum seviyeye çıkarmayı amaçlayan bir yapı haline gelir. Andrew da bu baskıya maruz kalır ve kendini kanıtlama zorunluluğu hisseder. Bunun sonucunda ise kendini fiziksel ve psikolojik olarak yıpratan hatta yeri gelince kendi canını bile umursamayan bir Andrew karşımıza çıkar. Kısacası, performans toplumunun yarattığı özellikleri Andrew üzerinde görmeye başlarız.

Fletcher ise bu konuda kendini oldukça haklı görür. Performans toplumunun bir gerekliliği olduğunu ve başarıya böyle ulaşılacağını savunur. Filmin içerisinde sürekli kullanmış olduğu "Not my tempo." sözü de onun mükemmelliyetçiliğine işaret eder ve performans toplumundaki mükemmelliyetçiliği yansıtır. Andrew’ın tempoyu yakalayamaması, bireylerin toplumun beklentilerini karşılayamadığı anlarda yaşadığı başarısızlık hissinin bir metaforudur. Fletcher’ın bu noktada Andrew’a karşı gösterdiği acımasız tavır, modern toplumun başarısızlığa tahammülsüzlüğünü gözler önüne serer. Her şeyin kusursuz olması gerektiği bir dünyada, insanlar sürekli olarak başkalarının beklentilerini karşılamak zorunda kalır ve en ufak bir hata bile kabul edilemez hale gelir.