Yabancı El Sendromu: Kontrolsüz Uzuv Durumu

Zihin ve beden arasındaki beklenmedik dans.

Yabancı El Sendromu, kişinin bir uzvunun, genelde bir elinin, kendi isteği dışında hareket ettiği nadir görülen bir nörolojik bozukluktur. Etkilenen kişinin, bu uzvunun hareketleri üzerinde kontrolü yoktur ve bu uzuv kişinin kendi isteğine karşı gelecek şekilde hareket edebilir. Bu kişiler, sanki elleri bağımsız bir varlıkmış gibi hissedebilirler. Bu durum, bu kişilerin günlük yaşamlarını zorlaştırır. Kesin bir tedavisi yoktur, fakat çeşitli terapiler ve yöntemlerle belirtileri kontrol altına almak mümkündür. 

Bu sendrom, genellikle beyindeki hasarlar veya cerrahi müdahaleler sonucu ortaya çıkar. Özellikle beynin iki yarım küresini bağlayan “korpus kallozum" bölgesinin kesilmesi, inme, beyin tümörleri, travmatik beyin yaralanmalar ve Alzheime bu sendromun başlıca nedenleri arasındadır. Bu durum, beynin hareketleri kontrol eden bölgeleri arasındaki iletişimi bozarak elin istemsiz hareket etmesine yol açar. 


1950'lerde şiddetli epilepsi nöbetleri geçiren bir hasta, nöbetleri kontrol altına almak amacıyla beynin sağ ve sol yarım küresini bağlayan korpus kallozum bölgesinin kesildiği bir ameliyat geçirdi. Ameliyat sonrası hasta, sol elinin kendi isteği dışında hareket ettiğini fark etti. Günlük aktivitelerini yaparken sol eli, sağ elinin yaptığı hareketlere karşı koymaya başladı. Örneğin, gömleğinin düğmelerini sağ eliyle iliklemeye çalışırken, sol eli düğmeleri açıyordu. Zamanla hasta, sol elinin "kendi başına karar verdiğini" hissederek elini kontrol etmekte zorlanmaya başladı. Bu durum, hastada psikolojik stres yaratırken, doktorlar tarafından yabancı el sendromu olarak tanımlandı.  

2000'li yıllarda beyin kanaması geçiren 68 yaşındaki bir hasta, iyileşme sürecinde sağ elinin kendi isteği dışında hareket ettiğini fark etti. Hasta yemek yerken kaşığı sağ eliyle tutmaya çalışırken, sol eli istemsizce kaşığı elinden alıyor ve fırlatıyordu. Bazen sağ eli kitap okumak için sayfa çevirirken, sol eli kitabı kapatıyordu. Hasta, sol elinin sanki kendine karşı hareket eden ayrı bir varlık gibi davrandığını söylüyordu. Günlük yaşamı zorlaştıran bu durum karşısında, doktorlar hastaya elini bir nesnenin altına koyarak sabitlemesini veya ağırlıklı eldiven kullanmasını önerdi.