Yakarış

Ben, tanrı ve hayat

Başımı birinin dizlerine yaslamak hayalinden kurtulamadığımdan aradım durdum derdimi ortadan bölüp kalbimi rahatlatabilecek birini. Aramam gerektiğini nereden öğrendim bilmem. Belki nasıl yumurtadan çıkar çıkmaz ışığa doğru ilerlemeye başlıyorlarsa bazı canlılar, ben de aramaya öyle başlamışımdır. Ruhumda bir yerde kendimle tamamlanamaycağımı biliyorumdur. Tanrı bilir.

Tanrı onu öğrenmem dışında bana başka ne sorumluluk yüklemiştir acaba?

"Ben sizi sevmekten yoruldum." derken, "Ben sizi düşünmekten yoruldum." derken bu sorumluluğu reddetmiş mi olurum, kendim için ayağa kalmış mı?

Tek bildiğim tüm gemileri yakmak istediğim.

İçimdeki acının aynısını başkalarının yüzlerinde de görmek istediğim. Bana bu acıyı veren kimsenin bu azaptan geri kalmamasını dilediğim.

Belki de, Tanrı'm ben gerçekten kötüyüm.

Yumuşak sureti güçsüzlüğünden doğmuş bir zalim.

Melek suretinde bir şeytan.

Yumuşak renkteki mavi gözleri aynada kendi acısını her an bizzat izleyen bir deli.

Tanrı'm, ben kimim?

Ben dizleri üstünde ve acı çeken bir zavallıyım senin huzurunda, içindeki teslimiyetten bile şüphe duyan bir akılsız.

Tanrı'm, neden benden insanlara güvenecek inancımı, nimetimi, geri aldın? Neden benim kendime güvenme hediyemi sakladın?

Sınandım.

Ne olur şimdi,

Kendi hislerimi ve düşüncelerimi yakalamama müsade et.

Buyruğun altında yaşayacak olan bu faniye huzuru bahşet.

Bana acı ve beni sev.

Onlara anlatamıyorum.

Nihayetinde bedenim ve ruhum titreyerek konuşabildiğimde anlamıyorlar. Duymuyorlar.

Tanrı'm, ben artık ölmek istemiyorum.

Işıklar içinde ya da karanlıkta sonsuza kadar uyumak istemiyorum. Kalbimdeki yanmakta olan o son ufacık kıvılcımı korumak ve neşelenmek istiyorum.

Tanrı'm ben gökyüzüne bakmak istiyorum. Omuzlarımın üzerinde anlamsız sandığı dünyayı izleyen bu ağır başı taşımak istemiyorum. Kalbimden ruhuma, ruhumdan bakışlarıma ve düşüncelerime uzanan beni hafifletecek ferahlığı diliyorum senden.

Anlamayacak kimseye tek kelime etmemek istiyorum.

İyileştiremeyeceğim kalplere kendimi parça parça sunarak sevgimi harcamak istemiyorum.

Tanrı'm dinlemiyorlar.

Sana anlatayım.

Tanrı'm anlamıyorlar.

Seninle konuşayım.

Tanrı'm.

Tanrı'm.

Tanrı'm.

Kelimeler kendini yazar bazı kalplerde. Her söz gideceği yolda kendi yürür kağıdın üzerinde. Dilime güç ver. Anlatacaklarımın ne olduğunu, anlatacaklarımın kim olduğunu bileyim.

Tanrı'm,

Aksi halde

Korkarım ki ben susacağım.

Birine konuşabilme hayalimi kendimden önce gömeceğim.

Tanrı'm, korkarım, ben nefes almaya devam eden bir ölü olacağım ama hiç yaşayamayacağım.


****