Yalnızlığa Övgülerimle
Yalnız kaldıysan, sakince dön bak arkana diyen Pinhani ile biraz çelişeceğim. Şimdiden iyi okumalar!
Yalnız hissetmeye değil ama yalnızlığı seçmiş olup, yalnızlıktaki huzuru ve kendine yetebilmenin, böyle var olabilmenin hazzını yaşamaktan bahsedeceğim daha çok bu yazımda. İlk başta korkutucu ve kaygı verici bir durum gibi algılansa da bence övülesi bir sürü yanı da var yalnızlığın ama her şey gibi bunun da azı karar. Sonuçta, insan sosyal bir hayvan sanırım bu konuda hepimiz hemfikiriz. Ona lafım yok. Ama yaş aldıkça sosyal çevresini daraltan, hayatına insan alırken seçici ve titiz davrananlar, sosyalleşmek adı altında sıkılmayı ya da boş vakit öldürmeyi değil kendi kendine date’lere çıkıp, kendi kişisel gelişimine ve huzuruna yatırım yapmayı tercih edenlerin de bir bildiği olduğu kanısındayım.
Öyle ki ilk başta korkutucu ve sarsıcı bir durummuş gibi kulağa gelen ve toplum tarafından neredeyse lanetlenen bu kavram günümüzde çok daha fazla ifade edilmeye başlandı. Sanırım bu konunun da sosyal medyanın ve teknolojinin gelişmesiyle illaki bir alakası vardır. Ve sanırım insanların günlük hayatta deneyimlediği ve yaşadığı olayları kamera karşısında rahatça aktarabilmesi ve bundan utanç duymaması üstüne izleyicilerini bu yönde influence etmesi de gelişmenin güzel yanlarından birisi. İnsanlar artık -mış gibi yapmaya daha az tolerans gösteriyorlar, bir sosyoloji makalesinde vs. okumadım tamamen kendi gözlemlerim sonucu vardığım bir kanı olduğunu vurgulamakta fayda var. Artık samimiyet daha çok satıyor ve dolayısıyla kişiler toplum tarafından banlanmış ama günlük hayatta herkesin deneyimlediği bu süreçleri yaşıyor, üstüne paylaşıyor, bence kesinlikle güzel bir gelişme.
Yalnızlıkla ilgili bir diğer değinmek istediğim nokta ise bağımlılığa sebep olma potansiyelinin fazlasıyla olması. Aslında birçok noktayla bağdaştırılıp, bir sürü spekülasyonlar yapılabilir tabii ki ama kısaca neden böyle olabileceğini sorgularsak ilk aklıma gelen toplum içinde taktığımız maskelerin hiçbirini kendi kendimize kaldığımız zaman takma gereksinimi duymuyor olmamız derdim. Çünkü bunun verdiği konforu ve huzuru başka kim verebilir ki sana?