Yaşamla Ölüm Arasındaki İnce Çizgi: Gece Yarısı Kütüphanesi
Kütüphane dışarıdan kaçıp uygarlığa sığındığı bir yer gibiydi.
İngiliz Edebiyatının hatrı sayılır isimlerinden Matt Haig'in Gece Yarısı Kütüphanesi bizlere resmen Fantastik Kurgu/Bilim Kurgu alanında şölen yaşatıyor. 42 farklı dile çevrilerek, Uluslararası alanda en çok satan kitap unvanını almış ve Goodreads 2020 yılı En İyi Romanı olarak seçilen bu eşsiz roman, Nora Seed'in pişmanlıklarla dolu hayatının baştan sona kadar farklı stillerde yaşanmış olabileceğini keşfetmesinin hikayesin, okurken, evrenler arasında, o yaşamla ölüm arasındaki ince çizgiyi, Gece Yarısı Kütüphanesi'nde bulmaktayız.
"Hayatı anlamıyorum işte."
"Hayatı anlaman gerekmiyor. Yaşaman yeterli."
Nora Seed, kök yaşamında herhangi bir amacı olmadığını düşünüp, tam bu hayattan vazgeçtiğinde, kendisini, hayatındaki bütün ihtimallerin yaşandığı bir kütüphane evreninde buluyor. Bu kütüphanede, Nora'nın küçüklük zamanlarında okulundaki kütüphane olan Bayan Elm bu evreni Nora'ya tanıtıyor. Kütüphane evreni, Nora'nın hayal edip edemediği bütün ihtimallerin, 'keşkeler' olmadan yaşanmış versiyonlarının kitap haline geldiği bir yer, hatta bu evrende Nora'ya ait Pişmanlıklar Kitabı da bulunmakta. Bayan Elm'in Nora'ya verdiği hakla, Nora, sonsuz paralel yaşamları deneyimleme şansı elde ediyor. Paralel yaşamlar aslında en büyük problemin Nora'nın kök yaşamında olduğu gerçeği, yüzüne tokat gibi çarpıyor.
“Öğrenmenin tek yolu yaşamaktır.”
Nora'nın kök yaşamındaki problemlerinin hepsinin gelecekte bir hata olarak karşısına çıktığını gösteren romanın genel mesajı eğer bir hayalin varsa onu düşlemekten sakınma, her türlü yanlarıyla kendini orada hayal edip hayal edemediğini düşünerekten kendi hayatına yön ver konusudur. Gerçek hayatta sonsuz yaşamları elde edemesek de, Nora'nın bu ilginç kurgusal deneyimi herkesin hayal gücünü genişleten türden bir roman. Kendimizi Nora'nın hayata küsmüş haliyle mi görmek istiyoruz yoksa her zaman bir umut vardır diyerekten paralel evrendeki hayatlarını yaşayan Nora olarak mı görmek istiyoruz? Matt Haig'in paralel dünyalara inanışını, Nora karakteri üstünden böyle detaylıca, fazlasıyla ince mesajlar veren bu romanla anlatması, hayatımızdaki seçimlerin ne tür sonuçlara yol açabileceğini bilemememiz ile alakalı olduğunu vurgulamaktadır. Her bir seçim, her bir deneyimdir; her bir deneyim ise her bir öğretinin ancak yaşayarak öğrenileceğinin özetidir.