Yazarlık Deneyimim Hakkında-1: Tüketim ve Anlam

Yazarlık deneyimim hakkında

Artık birçoğumuz işten artan kalan zamanlarımızı, bir diğer ifadeyle serbest zamanlarımızı, bir şeyleri tüketmekle geçiriyoruz. Örneğin işten veya okuldan çıkış saatimiz geldiğinde, belki de tüm gün boyunca gitmeyi düşlediğimiz alışveriş merkezine veya eğlence mekânlarına gidip vaktimizi harcıyoruz. Bunlar elbette gerekli şeylerdir. Çünkü insanların eğlenmeye ve vakitlerini istedikleri gibi değerlendirme hakları vardır. Ancak bu bazen aşırıya kaçabilmekte veya serbest zamanlarımızda gerçekleştirdiğimiz etkinlikler bir süre sonra standart bir hale geldiğinden bizlere eski zevki ve heyecanı vermemektedir. Bu durumda da birçoğumuz yeni zevk ve heyecan arayışına giriyoruz ve belki de ömrümüzün sonuna kadar devam edecek bir kısır döngüye girmiş oluyoruz.

 

Serbest zamanlarımızı değerlendirdiğimiz araçlardan biri olarak internet sayesinde istediğimiz zaman istediğimiz miktarda bilgiye erişim sağlayabiliyoruz. Bu kadar çok bilginin olduğu bir ortamda, bilginin doğruluğu veya yanlışlığından bağımsız olarak, bence ulaştığımız bilgiler oldukça akışkan bir yapı arz eder ve bu nedenle de anlamsızlıkla doludur. İnternet ortamında geçirdiğimiz her dakikada belki dünya genelinde on binlerce (belki de daha fazla) içerik üretilmekte ve bunlar kısa bir süre içerisinde internet kullanıcılarına ulaşmaktadır. Ben şahsen bunun bir çeşit enformasyon bombardımanı olduğu düşüncesindeyim, zira dolaşıma giren içerikler oldukça seri bir şekilde yayılmaktadır. Dikkat ettiyseniz ben buna "bilgi bombardımanı" demedim. Çünkü enformasyon (information) ve bilgi (knowledge) birbirlerinden çok farklı şeylerdir. Enformasyon, çeşitli kaynaklardan elde edilen verilerin organize bir şekilde bir araya getirilmesini ifade ederken, bilgi (knowledge) konuyu anlamaya ve sonuçlar çıkarmaya olanak veren ve alıcının (burada internet kullanıcısının) deneyimiyle birleştirilip anlamlı bir bütünü oluşturan verilerdir (Key Differences, b.t.). Dolayısıyla alıcıların "knowledge" elde edebilmelerinin yolu, çeşitli kaynaklardan kendilerine ulaşan enformasyonu kendi deneyimleriyle birleştirip daha "anlamlı" bir bilgiye ulaşmalarından geçer. Elbette bu süreç de belli bir süre ve emek/çaba gerektirir.

 

Ancak enformasyonun bu kadar hızlı üretilip tüketildiği bir ortamda, kullanışlı (ve bu sebeple de anlamlı) bilgiye ulaşmak oldukça zordur. Çünkü bireylere ulaşan bilgilerin doğruluğu ya da yanlışlığından bağımsız olarak, hızla yayılan enformasyon kullanıcılar tarafından sindirilememekte, dolayısıyla onların kanlarına, yani vücutlarına karışamamaktadır. Bana kalırsa böyle bir ortamda sağlıklı bir öğrenme sürecinin gerçekleşmesi mümkün değildir. Aksine bu durum, birbirinden kopuk, ilişkisiz ve sağa sola yayılmış bilgilerin kullanıcıların zihinlerini yok yere işgal ettiği, anlamsızlıkla yüklü bir enformasyon yığınına sebep olmaktadır.


Ne yazık ki yazarlık sürecim boyunca çeşitli nedenlerle zamanımı iyi yönetemedim ve kısa süre içerisinde çok sayıda yazı çıkarmak durumunda kaldım. Böylelikle okuyucu kitlemin bilgiyi sindirmesine imkân veremedim. Bunun için okuyucularımın hepsinden özür diliyorum.

 

Kaynaklar

 

Key Differences (b.t.). Difference Between Information and Knowledge. https://keydifferences.com/difference-between-information-and-knowledge.html adrsinden 27 Eylül 2024 tarihinde alınmıştır

 

Görsel Kaynaklar

 

https://pixabay.com/tr/photos/pens%C3%A3o-favorita-hotel-porto-notebooks-5029291/