Yeni Çağ Hareketlerini Anlamak: Türkiye’de Spiritüel Arayışlar Kitabı- Bir İnceleme

Bir inceleme: Yoga vs.

İçinde bulunduğumuz dönemde -ki buna post-endüstriyel, post-Fordist, post-modern de diyebiliriz- sağ ve solun anlamının değişmesi ve toplumsal değişimin bir çok yüzü ortaya çıkmıştır. Toplumsal olanın feminize olması, esneklik ,sosyal pluralizasyon Stuart Hall'un dediği bu "yeni zamanlar"ın özelliklerindendir. Türkiye'de de 1980 sonrası toplumsal, ekonomik ve kültürel olanda değişim olmuştur. 1999 depremi sonrası sivil toplum önem kazanmıştır. Artık talepler ekonomiğin ötesinde kültürel olandan yanadır. Kültürel olansa birçok yorumu olan karmaşık bir kavramdır. Kimine göre yapıp etmelerimizin çoğu, kimine göre ise sosyal statü kaynağıdır.

Peki, bu yeni zamanlarda dinsel olan nerededir? Kutsal olan kendini nasıl göstermektedir?

Yeni sosyal hareketler gibi Yeni Dinsel hareketlerden bahsetmek mümkün müdür? 

Yeni zamanlarda dinsel kendine nasıl yer bulmuştur? Post modern olanla ilişkisi nasıldır? Yeni kimlik hareketleri ve dinsel olan arasında nasıl bir bağ oluşmuştur? 

Günümüzde artan öneme sahip olan kişisel dönüşüm ne anlama gelmektedir? Bu hareketler nasıl bir etik-ahlak ortaya koymaktadır? Bu hareketleri yeni dinsel hareketler içinde anlamlandırabilir miyiz?

(Tabii tüm bu sorularının cevaplarının izini sürmek bu makalenin maksadını aşar. Burada yapılan sadece bir beyin fırtınasıdır.)

Tüm bunları sorgularken, araştırmalarım sonucu karşıma çıkan şu kitaptan bahsedeceğim:

Kurtuluş C, Küçükural Ö, Gür H. , Türkiye’de Spiritüel Arayışlar Deizm, Yoga, Budizm, Meditasyon, Reiki vb., İletişim yayınları, 2022.


Kitaba göre; Türkiye’de spiritüel hareketler kabaca 1940’lardan 1980’lere kadar eğitimli üst sınıfların entellektüel ve felsefi ilgi ve merakıyla şekillenmiştir.

Bugün burda bahsettiğimiz spiritüel tüm hareketler 1960 sonu, 1970’lEde yaygınlaşmış, 2000’lerde kitselleşmiştir.

Bu konuda kitaplar, konferanslar, kamplar ,videolar, eğitimlere ilgi artmıştır. Artık her yerde şifacılık, alternatif tıp, yoga pratikleri, nefes terapileri yaygınlaşmıştır.

Türkiye’de beyaz yakalı, iyi eğitimli, profesyonel meslek sahibi kesimleri ve tüketim ihtiyaçları da artmıştır. Sadece maddi talepler değil, manevi/dini/spiritüel ihtiyaçlar da belirmiştir.

Kitapta burada bahsi geçen başlıca incelenenler: katılımcıların sosyo- kültürel dünyası, Türkiye’de spiritüel arayış dinamikleri, mikro ve makra faktörler, spiritüel inanç ve pratikler.


Spiritüel inançlar kısmına bakarsak:

Sandra Schneiders’a göre, spiritüelliğin boyutlarına bakarsak: insanın önemli yönlerini içindec barındıran bir duyarlık ve kendini aşma kapasitesi diyebiliriz. 

Bireyler bu spiritüel hareketlerden kendilerine uygun olanı almaktadırlar.

“New age-yeni çağ kültürünün birçok parçası “klasik” kanının aksine ne bütünüyle bilim-dışı ne bütünüyle akıl-dışı... Modernizmin ve modern bilimim kazanımlarını kullanan bir akımın, modern tıkanma noktalarında yaptığı “by-pass” operasyonlarından söz ediyor olabiliriz.”[1]

Kitapta detaylı yapılan görüşmeler mevcut. Merak ediyorsanız tavsiye ederim.

Ben burada size not aldığım bazı yorumlamaları bu arada ileteceğim.

Devam edersek: Spiritüel bireyler için “insanın içindeki tanrıya” inanmak seçilmiştir.

Dinin zayıflamasıyla ortaya çıkan boşluğun “bu dünyaya ait (this- wordly)” bir inanç doldurulduğunu görüyoruz.


Alandan Alıntılar:

 Muğla’da gönüllü yoga eğitmenliği yapan bir katılımcının yorumu şöyle:

“ Herşeyin bir ruhu olduğuna inanaıyorum ben...Hepimizin bir kaynaktan geldiğine inanıyorum. O kaynak, o taşın özünde de var, benim özümde de , bu ağacın özünde de var, hepimizin özünde aynı şey var...”

 

Türkiye’de spiritüel alanda çalışmalar yapan en eski derneklerden birisiyle görüşmeden alıntı:

“ Her şeyi yukarıya havale et , her şeyi yukarıdan bekle ve kendi sorumluluklarını tamamen bırak...Ama her varlık yarattığı sebepten sorumludure. Bu çok önemli bir şey ve bu bilgiyi spiritüalizm veriyor.” [2]

“...sen iyi hissedersen, iyi düşünürsen, iyi yaşarsan , inacında iyi olur. Mantıklı değil mi?Hepimiz madem ki maddeyiz ama onun altyapısı enerji, kuantum...”

“Ama bakıyorum herkes sadece bir iyi hissetme, kendini iyi hisset, o da geçici zateni yani yoga yap iyi hisset, sonra tekrar kötü hisset, sonra tekrar yoga yap tekrar kötü, yani iyi, böyle bir devridaim, evet.” [3]

“Burada, spiritüel öğretide bu çok temel bir şeydir. İnsanın bir başkasından medet umması hayaldir (...) daha açık birşey söylenebilir mi? Herkes kendi şifasını kendinde bulur.

Benim bu öğretiyi sevmemin nedeni, insanın maddi manevi sorumluluğunu kendisine vermiş olması. Ama bazen yardıma ihtiyacınız olur. Birisi size enerji verebilşr, dua okur, üfler. Size onun nefesi, onun gönderdiği enerji iyi gelebilir.”[4]



Kaynakça:

Kurtuluş C, Küçükural Ö, Gür H. , Türkiye’de Spiritüel Arayışlar Deizm, Yoga, Budizm, Meditasyon, Reiki vb., İletişim yayınları, 2022. 

 

[1] Kurtuluş C, Küçükural Ö, Gür H. , Türkiye’de Spiritüel Arayışlar Deizm, Yoga, Budizm, Meditasyon, Reiki vb., İletişim yayınları, 2022. S.189

[2] A.g.k., 184-185.

[3] A.g.k, 270.

[4] A.g.k, 273.