Yeni düzene başkaldırı: Doksan Beşe Doğru
Yasa diye, yasa diye yasalar çiğnendi...
Tevfik Fikret, Türk Edebiyatı’nın şiir türüne katkı sağlayan, bu türe önemli yenilikler getiren isimleri arasında olmuştur. Servet-i Fünûn döneminin önde gelen şairlerinden biridir. Şiirlerinde ağırlıklı olarak içe dönük temalar işlemiştir. Ancak sadece bunlar yoktur, toplumsal bunalımları da ele almıştır. Tevfik Fikret’in şiir dönemlerini beşe ayırmak mümkündür:
1. Servet-i Fünûn’dan önce (1886-1896)
2. Servet-i Fünûn Dönemi’nde (1896-1900)
3. II. Meşrutiyet’e kadar (1901-1908)
4. II Meşrutiyet’ten sonra (1908-1910)
5. Son yılları (1912-1915)
Tevfik Fikret, herhangi bir konuyu doğrudan aktarmaz. Aktaracağı konulara kendi öz benini de katmaktadır. Sosyal konuları ele alırken bile bunu başarabilmiştir. Sosyal konuları kimi zaman konuşma diline yakın bir şekilde kaleme almıştır. Sosyal içerikli konularda sözcük seçiminde oldukça titiz olmuş, bu tür şiirlerini günümüz Türkçesinden uzaklaşmadan yazmıştır. Bu konuları içeren şiirlerinde dikkat çeken bir diğer nokta ise hayat şartlarının ne denli zor olduğudur.
Doksan Beşe Doğru adlı şiir, Tevfik Fikret’in en bilinen şiirleri arasındadır. Şiirinde, meşrutiyetin yöneticilerine olan hayal kırıklığından bahsetmiştir. Çok umutlu olduğu yeni yönetim onu hayal kırıklığını uğratmıştır. Bu yeni düzene susmamıştır ve muhalefet oluşunu şiiriyle yansıtmıştır. Şiiri, toplumcu bir anlayış ile yazmıştır. Tevfik Fikret, bu şiiri Meclisin İttihatçılar tarafından dağıtılmasının ertesi günü, yani 12 Ocak 1912 yılında yayınlamıştır.
İttihatçılar yıllar boyunca padişah diktasına karşı savaşmıştır. Hürriyet uğruna ağır bedeller ödemişlerdir. Fakat sonrasında iktidarı elde tutabilmek ve meclisi dağıtabilmek için padişaha meclisi feshetme yetkisi vermeye çalışmışlardır. Çünkü padişaha kararlarını kolay bir şekilde onaylatabilmektedirler. Tüm bunlar üzerine Tevfik Fikret sinirlenir ve bu şiirini kaleme alır. İttihatçıların hedefinin “95’e doğru” yani geriye gidiş olduğunu söyler. Şiir bir nevi siyasi bir makale gibidir. Tevfik Fikret, son mısraları ile en vurucu sözleri söylemiştir.
Bu mısralar ile Fikret, her dönemde zorbalığa ve baskıya boyun eğmeyen hürriyetçi kişiliğini yansıtmaktadır. Bu şiir ve bu mısralar İttihatçıların yüzlerine tokat niteliğinde çarpmıştır.
“Kanun diye kanun diye kanun tepelendi” dizeleri ise halk deyimine dönüşerek günümüze kadar ulaşmıştır.
Fikret’in şiirlerinin ortaya çıkışında yaşadığı olaylar, çektiği hastalıklar ve inişli çıkışlı ruh halleri büyük oranda etkili olmuştur. O, edebiyatımızın en tartışmalı şairlerinden biri olmuştur. Yazdığı şiirler ile onun ruhuna dokunabilmek mümkündür. Fikret’in yaşadığı olayları bilmek ve psikolojik durumunu incelemek, şiirini daha iyi anlamak demektir. O, şiirleri ile topluma yol gösterici olmuştur.