Yolunu Bulamamak

Benim gibi kendi yolunu arayanlara :)

Bazen yolumuzu kaybetmiş gibi hissederiz. Ne istiyoruz, bizi ne mutlu ediyor, nereye aidiz bilemeyiz. Bu yazım böyle hissedenler için (ben dahil)... Keyifli okumalar.

Doğduğumuz andan itibaren bizden beklenen şeyler vardır. Daha bebekken bu uyumak, yemek yemekken büyümeye başladıkça beklentiler de artar. İlkokul ve ortaokuldayken başarımızı belirleyen ve gösteren(!) belgeler almak, iyi bir liseye gitmek için çook çalışıp iyi hazırlanmakken, lisedeyken ortalamaları iyi tutmak ve üniversiteye hazırlanmak olarak değişir. Üniversiteye başlayınca da beklenen stajlar yapıp kendimizi geliştirmek ve iyi notla mezun olmaktır. Üniversite bitince ise iyi bir işe girip yıllarca o rahat, düzeni, saati ve imkanları belli olan işte çalışmamızdır. Beklentiler hiç bitmez ,azalmaz. Aksine artarak devam eder.

Hep başkalarını memnun etmek için yaşarız. Önce ailemizi, sonra arkadaşlarımızı sonra da çevremizdeki diğer insanları. Kendimize hiç sormayız "ben mutlu muyum, kendimi iyi hissediyor muyum" diye. İşe ,güce, okula, şuna, buna geç kalmayayım derken en önemli şeye, kendimize geç kalırız bazen. Hayalimize ve gerçek arzularımıza... İstediklerimizi mi yaşarız yoksa yaşamak zorunda kaldıklarımızı mı ister görürüz?

Başkalarının bize dayattığı şeyleri kabul ettiğimiz, buna mecbur kaldığımız zamanlar olur. "Başkalarının senin hakkında ne düşündükleri konusunda endişe duyduğun sürece, onlar senin sahibindir" diyor Neale Walsch. Halbuki başkalarını umursamamalı ,kendi yolumuza bakmalıyız. Çünkü bu hayatı yaşayan biziz. "O bölümü mü okuyacaksın gerçekten, o üniversite kötü, doktor ol sana çok yakışır, memur ol düzenin belli olsun, bence öğretmen olmalısın, ne zaman evleneceksin, evlenmek için daha çok erken, çok bekledin evlenmeliydin..." Bu sözleri dinleyip kendi yolunuzu çizmezseniz pişman olursunuz. Çünkü hayat dediğimiz geri gelmeyen bir şey, telafisi ,geri dönüşü yok. Pişmanlık kabul etmiyor.

Hayatın amacı kendini keşfetmek, kendini bulmak değil mi? Hayallerinizi takip edin, sadece neyi istiyorsanız onun için savaşın.

Asla hiç bir zaman vazgeçmeyin. Eğer bir şeyi gerçekten istiyorsanız o şey için sonuna kadar mücadele edin, olursa başarı olmazsa deneyimdir. Ama eğer mücadale başkalarını dinleyip vazgeçerseniz pişman olursunuz.

Hayatımın tam da o dönemindeyim. Ne yapacağımı bilmiyorum. Ne istediğimi bilemiyorum. Herkes bir şeyler diyor ama beni mutlu eden ,bana iyi gelen ne? Sevdiğim bir bölümü okudum. Tamamen kendi isteğimle yazdım. Mutluydum. Ama şimdi çok kararsızım. Bu alanda mı çalışmalıyım, okurken hayalini kurduğum şeyi mi yapmalıyım (zor ve yorucu bir süreç olacak) yoksa istediğim başka bir bölümü okuyup oradan mı devam etmeliyim... İki şeyi aynı anda yapabilir miyim? Beni çok yorup yıpratır mı? Kafamda çok soru işareti var ama bildiğim tek şey yukarıda yazdıklarımı kendim için de uygulamam gerektiği. Kalbimin sesini dinleyip kendi yolumdan yürümeyi istiyorum. Birkaç ay sonra bu yazıya bir güncelleme gelir belki. Umarım sizler de kendi yolunuzdan yürürsünüz.

Kendi yolumuzu bulup, içimizdeki ışığı keşfettiğimiz günlere... :)