Yunan Yeni Dalga Sinemasından 5 Yönetmen

Sinema Tarihinde İz Bırakan Yunan Yeni Dalga Sinemasından 5 yönetmen ve unutulmaz filmleri. Keyifli okumalar. :)

Sinema, Yunanistan’da yirminci yüzyılın başından beri var olmuştur ve bu durum Yunan sinemasının Altın Çağ ve Postmodern gibi farklı dönemlerdeki hızlı ve yenilikçi gelişimini kolaylaştırmıştır. Greek New Wave veya Greek Weird Wave olarak da bilinen Yunan Yeni Dalga Sineması, son yirmi yılda siyasi ve kültürel meseleleri sarsıcı şekillerde ele alan ve yıkıcı bir eleştirel anlatıma sahip filmlerin ortaya çıkışına atıfta bulunuyor. Ülkenin maddi durumu nedeniyle oldukça kısıtlı bütçelerle çekilen ve hâlâ yeni örneklerine rastladığımız Yunan Yeni Dalga filmleri, dünya çapında izleyicilerin ilgisini çekmeyi başarmıştır. 

Filmler de olan tekinsizlik ve tuhaflık duygusu sizi, içine çekiyor. Bu duygu film boyunca devam ediyor, korku ya da gerilim gibi tarifini net bir şekilde açıklayabileceğiniz bir tat bırakmıyor. Yeni Dalga Sineması’ndan herhangi bir yapımı izleyenler, tam olarak nasıl bir tuhaflıktan bahsettiğimi kolaylıkla anlamıştır. İzlerken bir tür yabancılaşma yaşıyorsunuz, karakterlerle ve hikayeyle bildiğimiz anlamda bir duygusal yakınlık kuramıyorsunuz. “Diken üstünde” ve rahatsız hissediyorsunuz, bu yüzden de filmin kurgusuna kendinizi kaptıramıyorsunuz. 

Bahsettiğim yabancılaşma halini biraz daha açmama izin verin; bu akımda kullanılan tekniklerin bir hayli sınırlı olduğunu görüyoruz. Sinemasal oyunların yer aldığını pek söyleyemeyeceğim yapımlarda; hareketli bir kamera kullanılmıyor, kurgu yavaş ilerliyor. Filmde sessizlikler ve yavaşlıklar da önemli bir yer ediniyor. 

Bir yandan da izleyiciyi, tepkisiz ve durgun karakterlerle karşılaşıyor. Kahramanların yüzüne baktığınızda ne hissettiklerini anlamak oldukça güç, ifadelerinin manasını okumak zor. Filmlerin genel havasında görülen tuhaflık, karakterlere de yansıyor. Yapımlarda insanların garip, anlam veremediğiniz bazı davranışlarıyla karşı karşıya kalıyorsunuz. 

İşte hem filmlerin genel yapısı hem de oyunculukların durağanlığı, biz izleyicileri bu filmlere karşı yabancılaştırıyor. İzlerken rahatsız edici ama izleme isteğinizi de arttıran, tuhaf bir duygu karmaşası ile kala kalıyorsunuz. Bu duyguları nereye koyacağınızı bulmakta da güçlük çekmeniz çok olası. 

Yunan Yeni Dalga Sineması’ndaki yapımların klasik bir anlatıma sahip olmadığını belirtmiştim. Basitçe söylemek gerekirse, bu yapımların tam bir “başı sonu olduğunu” söyleyemeyiz. Yönetmenler, daha çok deneysellikten yanalar. Anlatmak istediklerini de alegorik bir şekilde anlatmayı tercih ediyorlar. Bu da filmde yaşananların ve karakterlerin absürtlüğünü, onlarla bağ kurmakta yaşadığınız zorluğu açıklamakta işinize yarıyor.  

İçeriğin başında bu yapımların otoriter kurumları sorgulattığını söz etmiştim. Bunların başında da aile kavramı geliyor. Aile kurumuna kök salmış problemler baştan aşağı didik didik edilirken güç ilişkileri, sistemin insana dayattıkları, kimlik, dini değerler, şiddet gibi konular da bu filmlerin eleştirel tavrından nasibini alıyor.

Dilerseniz bu tuhaf rahatsız edici Yunan Yeni Dalga Sineması`nın yönetmenlerine hep birlikte bakalım.

Yorgos Lanthimos

Yorgos Lanthimos filmleri, topluma yansıttığımız kimliklerin ardındaki varoluşsal dehşeti ararken, korku türüyle flört halindedir. O pencereden bakmanın, etrafındaki olayları subliminal olarak ele alması, kapalı bir şekilde değerlendirmesi, sistemsel, politik, çevre ve toplum normları ve baskısını gözler önüne sererken bile bunu kendine has bir tavırla yapıyor. Sunmuyor bizlere lütfediyor, Bir kol boyunca yolu alırken bile o yoldan geçerken bin yıllık maziye göz atabiliyor ya da bu günümüze değinebiliyor, sıradan bulduğumuz iğreti şeyleri tüm çıplaklığıyla serip, tokat üstüne tokat indiriyor. Bunları kendine has tarzıyla yapıyor. Kendisine 21. Yüzyılın en iyi yönetmenlerinden biri. Size göre de yanılmıyorum öyle değil mi? Lanthimos`tan bütün tuhaflıklarıyla sizi etkisi altına alacak film önerisinde bulunmak istiyorum. İlk filmimiz, çoğu kişinin adını duyduğu belki de izlemeye çekindiği yönetmenin kült filmlerinden biri olan, “Dogtooth“ diğer iki filmimiz “The Lobster “ ve  “The Killing of a Sacred Deer “ .Lanthimos`tan film tavsiyesinde bulunmazsam olmaz. The Lobster`ı şiddetle tavsiye ederim.

https://www.imdb.com/name/nm0487166/

Athina Rachel Tsangari

Athina Rachel Tsangari, yönetmenimizi hiçbir türe sığmayan kışkırtıcı, Yunan Yeni Dalga Sineması’nın tüm gerekliliklerini yerine getiren Attenberg ile tanıdım. İşlevsiz ailelere, kopukluğa ve cinsel deneyimsizliğe ciddi, mizahi ve ayarsız bir bakış atan film, aynı zamanda modern Yunanistan’a dair gözlemler de yapıyor. Onu sadece Attenberg filmi ile tanıtmak büyük bir saygısızlık olur. Athina Rachel Tsangari, yapımcı, yönetmen, senarist olarak, Yunan Yeni Dalga Sinemasının tam ortasında ve büyük temsilcilerinden biri. 

https://www.imdb.com/name/nm0718125/?ref_=nv_sr_srsg_3_tt_0_nm_8_q_athi

Babis Makridis

Babis Makridis, için başka türlü bir deli diyebiliriz. Filmlerinde ki konuları ağır, sindire sindire bazen de bıktırarak işlemeyi seviyor. Kendinizi "sinefil" olarak tanımlıyorsanız, Babis Makridis filmlerine katlanmak sizin için hiç de zor olmayacaktır. Yönetmenin en ünlü filmlerinden biri olan Apples`in konusu ve işleyişi oldukça sıra dışı. Unutkanlıkla yeniden doğuş gibi yeni kimliklere bürünmesi ve hafıza sınırları üzerine konuyu baz alarak hem orijinal hem de çok sağlam devam ederken, yoğun kasvetli olması sizi filmin içine çekiyor. 

https://www.imdb.com/name/nm1702672/?ref_=nv_sr_srsg_0_tt_0_nm_8_q_Babis%2520Makridis

Alexandros Avranas

Alexandros Avranas, Jim Carrey'in oynadığı Miss Violence ve Dark Crimes gibi filmlerle tanınan bir Yunan film yönetmeni. Gelin Miss Violence`ı biraz daha yakından inceleyelim. 2013 yapımı psikolojik gerilim filmi Miss Violence, Stockholm Uluslararası Film Festivali’nde En İyi Senaryo dalında ödül kazanmıştır. İzledikten sonra filmin şokunu uzun süre atlatamıyorsunuz. Kurgu olmasının yanı sıra gerçek bir olaydan esinlenilerek beyaz perdeye aktarılması insanın kanını donduruyor. İlk etapta normal bir aile izliyoruz; sıradan bir ev, sıradan bir düzen, okula gidip gelen çocuklar, mutfak alışverişleri, tüm aile tarafından beraber yapılan ev temizlikleri... Bir sorun var, yönetmen size bunu yavaşça hissettiriyor, bu imlerin şiddeti gittikçe artmaya devam ediyor.

https://www.imdb.com/name/nm3189793/?ref_=nv_sr_srsg_0_tt_0_nm_8_q_Alexandros%2520Avranas

Georgis Grigorakis

Georgis Grigorakis tarafından yönetilen 2020 yapımı drama filmi Digger, ilk gösterimini 70. Berlin Uluslararası Film Festivali’nde Panorama bölümünün bir parçası olarak yapmış ve yine bu festivalde Sanat Sineması Ödülü kazanmıştır.

Ödüllü yapım Digger, Uzun süredir birbirlerinden uzak yaşayan baba ve oğlu. Aralarında ki sevgi sevgi ve nefretin çıkmazlığı. Köklerini bulmak için çamurun derinliklerini kazan oğluna meydan okuyan babanın hikayesi. Yönetmen samimi, sahici ve sınırları zorlayan anlatış tarzını, bu filminde çok başarılı bir şekilde harmanlamış.

https://www.imdb.com/name/nm3306459/?ref_=nv_sr_srsg_0_tt_0_nm_1_q_Georgis%2520Grigorakis