Zamanla Değişen Yaşlılık Kavramı
Dönemlere göre değişen yaşlılık kavramı hakkında...
Doğumdan ölüme kadarki süreçte birey, büyüyüp gelişmekte yaşlanmakta ve en son da yaşamını yitirmektedir. Yaşlı nüfus deyince aklımıza Japonya gelse de, Türkiye’de de yaşlı nüfus oranı gün geçtikçe artmaktadır. Bu yazımda, dönemlere göre değişiklik gösteren yaşlılık kavramını ele alacağım.
Yaşlılık kavramı dönemlere göre farklılık göstermektedir. İlk çağlarda göçebe bir kültüre sahip olan insanlar, yaşlıları yavaş hareket etmesinden ve yemek yemek, yürümek gibi konularda başkalarına ihtiyaç duyduklarından dolayı bir yük olarak görmüşlerdir. Zaman zaman yolculuk sırasında yanlarına yemek ve içecek bırakarak onları yol kenarına ya da ölüme terk ettikleri olmuştur.
Orta çağ ile yerleşik döneme geçildiğinde ise artık yaşlılar önceki gibi yük olma durumundan farklı bir anlama sahip olmuşlardır. Yaşlılar toplum tarafından bilge olarak görülmüş ve akıl danışılacak bir statüye yükselmişlerdir. Uzun yıllar yaşadıkları göz önüne alınarak tecrübe ve deneyimleri önemli bulunmuş, yol gösterici, tecrübeli olarak görülmüşlerdir.
Sanayileşme sonrasında ise yaşlılık kavramına bakış tekrar değişime uğramıştır. Çoğunlukla ekonomik nedenlerle başlayan kırdan kente göç bu değişimde etkili olmuştur. Köy hayatında dede, babaanne ve anneanne ile yaşanılan geleneksel geniş aile tipi kentte çekirdek aileye dönüşmüştür. Bir arada yaşam son bulunca yaşlılara verilen değer ve atfedilen statüde düşüş yaşanmıştır. Artık yaşlıların sözü o kadar da önemli olmaktan çıkmıştır. Hatta sen yaşlısın, cahilsin gibi sözler de sıklıkla duyulmaya başlanmıştır. Önceleri bilge olarak görülen yaşlılar artık cahil , geri kafalı kategorisinde yer almaya başlamışlardır.
Bu değişimin yaşanmasında sadece kırdan kente göç ya da aile yapısının farklılaşması etkili olmamıştır. Bunların dışında modern dönemde hayatımıza giren teknoloji de etkili olmuştur. Önceleri yaşlılara sorulan , akıl danışılan konular artık teknolojiyle hayatımıza giren akıllı telefonlara, bilgisayarlara, yapay zekaya sorulmaya başlanmıştır.
Günümüzde de bu değişimin etkileri hala devam etmektedir. Yaşlıların statüsü modernleşme ve teknolojinin etkisiyle değer kaybetmeye başlamıştır. Dönem değişmiş ve yaşlıların sunduğu bilgiler artık yeterli bulunmamaya başlanmıştır. Yaşlılık algısının değişmesiyle yaşlılara duyulan saygı da azalmaya başlamıştır.
Sonuç olarak yaşlılık kavramı eski gücünü yitirmiş olsa da, hepimizin bir gün yaşlı olacağını unutmamalı; bilgi konusunda güvenmesek bile saygı konusunda saygımızı korumalı ve onların ihtiyaçlarını göz ardı etmemeliyiz.
Kaynakça:
Tezcan, M. (2019). Toplumsal Değişme ve Yaşlılık. Ankara University Journal of Faculty of Educational Sciences (JFES), 15(2), 169-177.