Zihin
Geşmişin izi, geleceğin anlamı.
Kimi zaman da film şeridi gibi geriye akar hayat. Bazen bir söz, bazen bir an, bazen bir koku seni andan koparır ve çok uzaklara götürür. Belki özlemin içinde düşersin belki de acının ağlarında bulursun kendi. Sadece küçük bir ipucuyla başlar bütün yolculuk. Olduğunu andan kopmak ve hatıraların içinde kaybolmak. Bilinçaltından çevrilmiş bir sayfa gibi bir anda orada bulmak kendini. Hem de hiç ummadığın bir anda olması. Oysaki belki çoktan unuttuğun bir an ama öyle ki bir his, bir koku, bir söz seni bambaşka bir yere götürüyor. Belki anıyı bile hatırlamıyorsun ve sadece ardında bir his bırakıyor sana. Ne olduğunu hatırlamasan bile o şey sende bir duygu uyandırıyor. Zihnin derinliklerinde belki de nedeni saklı ama sen bu nedeni hatırlamasan da hissi sende hala baki. Gerçekten de dedikleri gibi sanırım insan neler yaşadığını unutur da ne hissettirdiğini unutmaz gerçekten de.
Peki, bu kadar kolay mı insanın bir kuş misali uçup gitmesi, hiç mi zihnine sahip çıkamaz insan? Bilim buna ne der bilinmez ama belki de insan, zihnini yönettiği kadar zihin de insanı yönetebilir çoğu zaman. Zihin sınırı ucu bucağı olmayan kimi zaman bir su misali akan kimi zamanda kırık parçalardan oluşan bir çarşaf. Sonsuz kapalı kapılara sahip bir kale sanki. Nerden neyin çıkacağını bilmediğin gizemlerle dolu. Tıpkı uzay gibi karanlık ve sonsuz. Öyle ki bazen senden gizli yaşadıklarından ceplerine taşlar biriktirir ve hiç ummadığın yerlerde yollarına döşer. Sadece bir anla gözünü gökten yere çevirir Bir küçük dikkatsizlikle alaşağı eder. Tıpkı bir tuzak gibi. Oysa kimi zaman kendimiz tutunuruz geçmişimize. Bugünden kaçmak için sığınırız. Bir pamuk gibi sarıp sarmalarken seni bazen, bazen de cam gibi paramparça eder. Bazen kaçıp sakladığın yer olur, bazen de bizzat kendisinden kaçıp sakladığın şey olur. Ama her ne olursa olsun şimdinin de geçmişin de anlamıdır zihin. Tıpkı bir resmin renkleri, bir şarkının melodisi gibi. Anlamlandıran, şekillendirilen, yeniden inşa eden ve en önemlisi de hayat verendir. Öyle ki gördüğündür, anladığındın, duyduğun, işittiğindir. Yani düşmanlık eden de sarıp sarmalayan da sensindir aslında.
Kimi zaman tuzak, kimi zaman sığınak, bazen kaçtığın bazen de sağlandığın yerdir zihnin. Kaf Dağı kadar uzak da hissettirse çoğu zaman aynadaki suretin kadar yakındır aslında.