Alanında Uzmanlaşmanın Getirdiği Özgüven

Bir konu hakkında danışacak birileri aranıyorken akıllara gelen ilk kişi olmak beraberinde haklı bir özgüveni de getirir, değil mi? Ya da sektörünüzün en çok aranan isimlerinden biri olduğunuzu bilmek.

Aslına bakarsanız, bu bahsettiğim yalnızca alanında tanınmış bir isim olmanız değil, hedeflediğiniz şeye ulaşabildikçe kendinize olan güveninizin artması ve başarabilmek için sınırlar çizmeden ilerleyebilmenizdir.

Hayat karşımıza her gün birbirinden farklı onlarca veya yüzlerce ihtimali çıkarırken belli bir alanın üstüne sürekli gitmemiz, kendimizi tam da oraya ait hissediyor oluşumuz, aslında o alanın en iyisi olabileceğimizin bir işareti gibidir. Tabii ki belli bir alanda uzman yalnızca bir kişi yoktur. Tecrübelerimizle, çabalayarak ve çalışarak başarabiliyoruz ancak farklı yaklaşımları ve fikirleri de önemseyerek uzmanlık alanımızı zenginleştirebiliyoruz.

Başarmaktan söz etmişken, alanınız ne olursa olsun orada uzmanlaşmak için bir yerden başlamak gerekiyor. Evet, ilk ve en büyük adım bir yerden başlamak. Ulaşmak istediğimiz o en son noktaya gidebilmenin başladığı yer.

Gerçekten başarabilmek istiyorsak, ne kadar ertelersek erteleyelim başlıyor ve istikrarlı ilerledikçe ertelediğimiz şeyin sonucuna mutlaka ulaşıyoruz. Bazen kendinizi hazır hissetmek zaman alsa da bu sizi olmak istediğiniz yere ulaştıran şey içinse ertelemekten pişmanlık duymamalısınız.

Olmak istediğimiz yerdeysek ve başardığımızı düşünüyorsak “ben bu iş için yaratılmışım” diyebildiğimiz anda hissettiğimiz özgüven, alanında uzmanlaşmanın getirdiği en güçlü duygudur.

Yaşadıkça kendimizi tanıyor ve başlamak için ilk adımın ne zaman atılacağımızı yalnızca kendimiz biliyoruz. Sizin de üzerine düşerek uzmanlaşabileceğiniz bir alan varsa, kendinizi en hazır hissettiğiniz anda ilerleyebilmeniz için bir işaret olsun bu yazım.