Aşk ve Cesaretin Dansı: Cupid ve Psyche’nin Efsanesi-Bölüm 2
Cupid ve Psyche'nin sadakatsizlikle sınanan aşkı, ikinci bölüm.
Kıskançlıkla Zehirlenmiş Kalpler
Bir gece görünmez koca, Psyche’yi kız kardeşlerinin onun için gözyaşı döktükleri tepeye geleceklerini söyledi ve kesinlikle kendisini kız kardeşlerine göstermemesi gerektiği hakkında uyardı. Bu durumun kocasına büyük üzüntü, Psyche’nin kendisine de yıkım getireceğinden bahsetti. Psyche, ilk başta bunu kabul etti ama sonraki gün kız kardeşlerini ve onları teselli edemeyeceğini düşünüp ağlayarak geçirdi. Eşinin tesellileri bile onun için yeterli olmadı. Kocası da bu üzüntülü haline dayanamayıp, “Ne yaparsan yap ama kendi yıkımını arıyorsun.” dedi. Sonra onu, kendisinden sonsuza dek ayrı kalabilecek olmanın tehlikesine karşı uyararak, kendisini görmeye çalışması için kimse tarafından ikna olmaması gerektiğini söyledi. Psyche, bunu hiçbir zaman yapmayacağını söyledi; yeter ki kardeşleriyle kavuşmasına izin vermesini istedi. Gizemli koca bu teklifi kabul etti.
Sonraki gün iki kız kardeş Zephyr tarafından köşke getirildiler. Psyche ise heyecan ve mutlulukla onları bekledi. Kavuştuktan sonra bol bol kucaklaştılar ve ağlaştılar ama sonrasında sarayın içine girince işler değişti. Büyük kız kardeşler, sarayın üstün hazinelerini gördüklerinde, zengin ziyafette oturduklarında ve muhteşem müziği duyduklarında kıskançlık onları zehirlemeye başlamıştı bile. Bu büyüleyici ihtişamın sahibi olan kız kardeşlerinin kocasını merak etmeye başladılar. Başta kız kardeşlerini göreceklerine dair oldukça istekli gelmişlerdi ama şu an içleri kıskançlıkla yanıp kavruluyordu çünkü kendi varlıklarıyla Psyche’ninkini kıyasladıklarında kendi zenginlikleri bir hiç gibiydi. Kıskançlıkları öyle içlerine işlemişti ki, ona kötülük yapmanın yollarını planlamaya başladılar.
Hain Plan ve Sonuçları
Psyche’nin kocası, ona bir daha gelmelerine izin vermemesi için yalvardı ama Psyche dinlemedi. İki kötü kadın, kardeşlerini ziyaret etmeye tekrar geldiler ama bu sefer amaçları başkaydı. Psyche'ye kocasının nasıl biri olduğunu sorduklarında, verdiği çelişkili ve anlamsız cevaplardan, onu hiç görmediği anlaşıldı. Bunu ona doğrudan söylemediler, ancak neden kendi kız kardeşlerinden bunu sakladığını sorgulayarak sitem ettiler. Sonra ona kocasının bir insan olmadığını ve Apollon’un kahinin gördüğü korkunç bir yaratık olduğunu söylediler. Şimdilik nazik olduğunu ama bir gece kendisini bir anda parçalayıp yiyeceğini belirterek Psyche’yi korkuttular. Psyche’nin içine bir kurt düşmüştü bile. O saatten sonra Psyche’nin içindeki sevginin yerini dehşet kaplamıştı. Zaten neden onu görmesine izin vermediği hakkında şüpheleri oluyordu. Psyche bütün bunların ardından kız kardeşlerinden tavsiye istedi. Onların hain planları çoktan hazırdı. Gece yatağının yanına keskin bir bıçak ve bir lamba saklamasını, kocası derin bir uykuya daldığında yataktan kalkıp lambayı yakarak bıçağı eline almasını söylediler.
O gece Psyche cesaretini toplayıp elinde bir lamba ve bıçakla odasına girdi. Lambayı yaktığında gördüğü kişi aşk tanrısı Cupid’den başkası değildi. Cupid, annesi Venüs’ün öfkesinden korunmak ve Psyche’yi güvende tutmak için kimliğini gizlemek zorundaydı. O sırada Psyche’nin elindeki lambadan damlayan yağ Cupid’in omzuna düştü ve onu uyandırdı. Psyche’nin sadakatsizliğini fark eden Cupid oradan hızla uzaklaştı. Görünmezlikle birlikte Cupid’in sesi, “Güvenin olmadığı yerde aşk yaşayamaz,” dedi ve uçup gitti.
Bu bölümde, Psyche’nin Zephyr’in yardımıyla yeni bir hayata başlamasından, kız kardeşlerinin kıskançlıkla plan kurmasından ve Psyche’nin kocasını görme isteğiyle ona ihanet etmesinden bahsettim. Bu sadakatsizlik, Cupid’in ayrılığına ve aşklarının büyük bir sınavdan geçmesine yol açtı. Psyche'nin karşısına çıkan karmaşık engelleri nasıl aştığını öğrenmek istiyorsanız, yazımın üçüncü bölümü tam size göre olacak!