Hip-hop Modası 101

Dersimiz Hip-hop modası! Hip-hop modasına küçük bir giriş yaptık.

1970'lerden 1980'lerin sonuna kadar Hip-hop'un büyüme ve gelişme gösterdiği yıllarda New York'ta B-Boys ve B-Girls arasında Puma Suede ayakkabı, kalın bağcıklarla özelleştirilmiş Adidas Superstars ve Adidas eşofmanlar ün kazanmıştı. Kangol şapkaları ve Cazal güneş gözlükleri sıradışıydı ve kış geldiğinde kürk kaban/deri ceketler gardıroplarının vazgeçilmez parçalarıydı. Bu kombinleri zincirler ile mücevherler süslüyordu.

90'ların sonuna gelindiğinde Hip-hop sokak giyimi daha gösterişliydi fakat 2000'lere göre daha az tasarımcı görünümlerden oluşuyordu. Bu döneme bol kot pantolonlar, beyzbol şapkaları, spor formaları ve Timberland botlar damgasını vurmuştu.

Hip-hop giyimi denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biri olan Harlem Terzisi Dapper Dan'den bahsetmemek olmaz. 1982 yılında açtığı butik; Gucci, MCM, Louis Vuitton ve Fendi gibi popüler lüks markaların kumaşlarını alıp eşofman, bomber ceket ve kabarık omuzlu mont gibi sokağa hazır silüetlere dönüştürdü.

Dapper Dan, kıyafetten aksesuara hatta oto döşemesine kadar farklı kategorilerde özel tasarımlar yaptı, "Harlemli couture tasarımcısı" olarak tanınıyordu. Yedi gün 24 saat açık butiği 80’lerin sonunda ünlülerin uğrak durağı, semtin yıldızıydı. 1992 yılında, Fendi’yle mahkemelik oldu ve butiğini kapadı.

Gucci, Chanel ve Louis Vuitton gibi Avrupalı ​​lüks moda evlerinin ötesinde, Polo Ralph Lauren ve Tommy Hilfiger gibi markalar Hip-hop kültüründe güç kazanıyordu.

Nike ve Adidas gibi spor giyim markaları ise Hip-hop tarzı üniformalarda her zaman önemliydi ve Hip-hop geliştikçe spor ayakkabı kültürü de gelişti.

Lüks giyimin sadece beyaz ve zengin insanlara hitap ediyor oluşu o yıllarda bu kültürle beslenenlerin canını sıkmaya başlamıştı. Ve böylelikle kendi giyim markalarını kuran rapçilerin ve Hip-hop kültürüne hizmet eden kişilerin yükseliş dönemi başladı.

Wu Tang Clan, kendi markaları olan Wu Wear'ı kurduklarında artık sokaktaki üniforma bol kot pantolonlar, beyzbol ceketler ve Timberlands'den oluşuyordu.

Ancak 2000'lerde Hip-hop ana akım Amerikan kültürünü vurduğunda göze tek bir isim çarpıyordu: Puff Diddy. Kentsel modayı, Haute Couture dediğimiz lüks giyim ile harmanladığı markası Sean John'a 2004 yılında Amerika Moda Tasarımcıları Konseyi (CFDA) tarafından "Erkek Giyim Tasarımcısı" ödülü verildi.

2000'lerde artık sokak stilini vücudu kaplayan dövmeler, oversize tişörtler ve grills (dişlere takılan mücevher) oluşturuyordu. Bandanalar, duraglar ve abartılı chainler kombinleri tamamlıyordu. 2000'ler biterken Nike Air Force 1'lar spor ayakkabı sahnesine adını kazıdı.

90'ların ortalarında kültür, daha cömert ve tasarımcı bir tarza takıntılı hale geldi. 2Pac, P. Diddy ve Notorious BIG gibi sanatçılar, "ghetto fabulous" olarak adlandırılan bir tarz olan eski tarz gangsterlerden ilham alan sportif görünümler kullanmaya başladı. Bu görünümler, kruvaze tasarımcı takımları, melon ve fötr şapkalar, timsah derisi ayakkabılar ve tasarımcı güneş gözlüklerinden oluşuyordu. Notorious BIG gibi sanatçılar, Versace, Prada ve DKNY gibi lüks markalar hakkında rap yapmaya başladı ve bu, Hip-hop'un üst düzey tasarımcı markalara olan kalıcı takıntısının başlangıcı oldu. Bununla birlikte, Hip-hop'un lüks giyim sevgisi artarken kültür, henüz moda dünyası tarafından tam olarak benimsenmemiş, yabancı statüsünü korumuştu.

Hip-hop sanatçıları, müzik yapmanın kültürel izlerinin sadece küçük bir parçası olduğunu çabucak öğrendiler. Hip-hop modasının ilk marka anlaşması, Adidas'ın Run DMC ile grubun “My Adidas” şarkısını seslendirmesinden sonra 1 milyon dolarlık anlaşmasıydı. Bu rap'in ilk ciro anlaşması olarak kabul ediliyor. Daha sonra bu kültürün modasına katkı sağlayacak Puff Diddy'nin 1998 ile müzikten giyim sektörüne geçişi, Kendrick Lamar'ın Nike ile işbirliği gibi bir çok anlaşma Hip-hop modası tarihine altın harflerle kazındı.


Run DMC ve Adidas arasındaki işbirliği, Hip-hop kültürü ile spor giyim dünyası arasında kalıcı bir bağ oluşturdu ve Hip-Hop sanatçıları ile büyük markalar arasında gelecekteki işbirliklerinin yolunu açtı. 2000'lerin sonunda Hip-Hop, popüler müziğin yeni odak noktası haline geldikçe, benzer şekilde moda dünyasındaki en büyük etkilerden biri haline geldi.

Lüks endüstrisine gelince, özellikle de Christian Louboutin ve Givenchy gibi markaların isimleri şarkılarda sık sık anılırken, bu markalar Hip-Hop'un yerleşik kültürel mirasından yararlanmaya başladı. Örneğin, listelerde zirveye oynayan single'ı "Bodak Yellow"da Cardi B, Christian Louboutin'in yüksek topuklu ayakkabılarına atıfta bulunarak "These is red bottoms, these is bloody shoes" diyerek böbürlenmiştir.

Hip-hop sanatçıları, modanın en önemli ve etkili ikonlarından bazıları. Kanye West, Tyler, The Creator ve Pharrell gibi bazı sanatçılar, başarılı tasarımcılar oldular. A$AP Rocky, Young Thug ve Travis Scott gibi diğerleri ise kendi imza koleksiyonlarına sahip veya en seçkin tasarımcı markaları için modellik yaptılar.

Hip-hop'un ana akımda güçlenmesiyle birlikte bazı markaların hiç şüphesiz ünü artmıştı. Örneğin, sokak giyimi markası Supreme şu anda dünyadaki en popüler ve en çok giyinilen giyim markalarından biri. Louis Vuitton ile 2017 işbirliği ile kanıtlanan markanın üst düzey lüks moda üzerindeki etkisi tartışılmaz. Supreme, ateşli popülaritesinin çoğunu Hip-hop kültürüne borçludur, çünkü rapçilerin (en önemlisi Tyler, The Creator) markaya olan sevgisi markanın kitlesini büyültmüştür.

Peki A$AP Rocky'nin Dior'un yüzü olması neden bu kadar önemli?

Lüks giyimin beyaz ve zengin insanlara ait olduğu düşünüldüğü dönemden bahsetmiştik. Bu anlaşma ile bu kalıp yargı kırılmış oldu çünkü A$AP Rocky, Dior'un yüzü olarak lüks giyim sahnesindeki ilk siyahi kişi oldu. Bu hareket Hip-Hop kültürü için tarihi hareketlerden biriydi.

Sonra Pharrell geldi. N.E.R.D. grubuyla birlikte şehir müziğinin tek renkli rengini değiştirirken, Pharrell, Hip-Hop stiline yeni notalar verdi. Kaykay giyimi, Japon sokak giyimi ve punk giyim Hip-Hop modasına dahil oldu. Pharrell'in işbirliği yaptığı bazı markalar: Timberland, Mark McNairy, Chanel, Adidas, Louis Vuitton ve G-Star RAW.

Hip-hop'un sadece müzikle ilgili olmadığı, temsil ettiği yaşam tarzı ve tavırla ilgili olduğuna dair daha fazla kanıt gerekirse, NBA stilinin nasıl geliştiğine bakalım. Michael Jordan tek başına ikonik bir isim. 1970'li yılların başında Michael Jordan'la herhangi bir alakası olmayan ayakkabı serisi, efsanevi sporcuyla beraber öyle bir patlar ki, Michael Jordan basketbol kariyerini sonlandırmasına rağmen hâlâ onun ismiyle üretilmeye devam eder. (Air Jordan'ın fikir babası, eski uçak mühendisi Frank Rudy'dir. Kayak sporuna olan özel ilgisi onu kayak için bir ayakkabı tasarlama fikrine itmiş ardından bu fikrini ayakkabı firmalarına taşımış. Adidas'tan ret yiyen Rudy, Nike'a teklifini götürmüş ve onay almıştır. Ardından reklam yüzü olarak o zamanlar çaylak bir basketbolcu olan Michael Jordan'la anlaşılmış ve Air Jordan'ların bu kadar popüler olma hikayesi başlamış.)

Bir sonraki yazımda sizlere günümüz Hip-hop modasına yön veren Kanye West ve Virgil Abloh'tan söz edeceğim.

Umarım beğenmişsinizdir.