İtalya'nın Seçim Sistemi
İtalya'daki Seçim Sistemi
Seçim genel hatlarıyla bakıldığı zaman, iki ve daha fazla seçenek arasından birine yönelik yapılan tercih anlamına gelmektedir. Yaptığımız bu seçimler günlük hayatımızı ve yaşam tarzımızı etkilemektedir. Ancak siyasi alanda kullandığımız seçim sözcüğünün çok daha dar bir anlamı bulunmaktadır: Devlete bağlı yürütülen bir kamu görevinin idaresini sağlayacak olan kişilerin, görev için gönüllü olan adayların arasından halkın çoğunluğunun oyunu kazanarak belirlenmesidir. Diğer bir deyişle seçim, “yönetenlerin yönetilenlerce belirlendiği/yetkilendirildiği işlem” adı altında da tanımlanabilmektedir.
Seçim sistemi kavramı incelendiğinde ise, devlete bağlı olarak yürütülecek olan kamu görevlerinin kimler tarafından idare edileceğine yönelik olarak seçmenlerin kullanmış olduğu oyların değerlendirilmesi sonucunda görevi yürütecek kişilerin belirlenmesi aşamasında kullanılan yöntem ve teknikler bütünü olarak kabul edilmektedir. Her ülkenin kendine ait kullandığı seçim sistemleri bulunduğu gibi, bu sistemler yıllar içerisinde değişimlere uğrayabilmektedir.
İtalya Devleti’nin tarihsel sürecine baktığımızda üç döneme ayrıldığını görüyoruz. Bu dönemler 1861 de başlayıp günümüze kadar uzanan periyodu içerir. İlk olarak 1861-1924 sürecini kapsayan liberal rejim, ardından 1924-1946 arasında var olan faşist rejim ve son olarak 1946’dan günümüze kadar süregelen cumhuriyet rejimi. Cumhuriyet rejimi kendi içinde I. Cumhuriyet Dönemi ve II. Cumhuriyet Dönemi olarak iki kısıma ayrılmaktadır. I. Cumhuriyet Dönemi 1946 yılında yapılan referandum ile başlamış, 1993 yılında yapılan ikinci referanduma dek varlığını sürdürmüştür. İkinci referandum sonrasından günümüze uzanan süreç de II. Cumhuriyet olarak bilinmektedir.
İtalya’daki faşizm dönemin sona ermesiyle beraber ülkede bir rejim tartışması başlamış olup, bir referandum yapılarak yeni bir rejim belirlenmesini kararı alınmıştır. Yapılan bu referandumda 10 milyon seçmen monarşi taraftarı iken 12 milyon seçmen de cumhuriyet için oy kullanmıştır. Bu oylama sonucunda Cumhuriyet rejimi kararı çıkmış ve bu durum neticesinde yönetimde kraliyet ailesine yer verilmeyeceği belirlenmiştir. Aynı tarihlerde bir genel seçimde yapılmıştır ve bunun sonucunda oluşan meclis yeni bir anayasa için taslak oluşturmuştur. Bu taslağın 139’uncu maddesinde Cumhuriyet’in değiştirilemeyeceği hususuna yer verilmiştir. Hazırlanan taslağın kabul edilmesinin ardından 139’uncu maddede bulunan hüküm ile rejim güvence altına alınmıştır.