Kar-iyer: Çalışma Hayatının Dinamikleri
Yassı zeminde aşağı kaymak mı, yukarı tırmanmak mı?
Hayatımızın her alanında denge çok önemli. Denge biraz bozulursa ruh ve beden sağlığını da etkiliyor. İster adına sevgi deyin, ister kariyer deyin. İsterseniz aile veya gezmek deyin. Bunların hepsi eşit dengede yürümek zorunda, tercihlerinizi doğru yapamazsanız; %80 yorgun ve stres dolu bir hayata hoş geldiniz.
Mesai zor bir durum değil. Onu zorlaştıran bazı mayınlı noktalar var. Basmadığınız halde patlayabilen mayınlar... Herkes gibi 9'da başlanan mesaiden bitiş saatinden daha geç çıkmak zorunda kalıyorsanız, mesainiz haricinde ek işler yapıyorsanız, ne gün verimli geçiyor ne de uyku. Ortada ruhu felçli bir gibi geziniyorsunuz. Ne işinize yetebiliyor ne de hayatınıza yetişebiliyorsunuz. Etrafınızda bir iş yığını varken, buluttan ve sisten önünü göremeyen uçaklara benziyorsunuz. İster istemez insan bu bulutu dağıtmak için net kararlar vermek zorunda kalıyor. Bazı yoğunlukları azaltıp bazı dengeleri tekrar kurabilmek için. Ve aslında kırılma noktası da burası, sınırlarınızı yeniden çizdiğiniz an. Çünkü insan hayatının muhasebesini çıkartıyor. "Yoruluyorum da bu yorgunluktan, bunca stresten kârım ne?" diyor insan.
Bir de işin mobbing veya ast-üst ilişkisi var. Eğer biraz tecrübesizseniz her yerde alındığınız pozisyon haricinde işlere maruz kalıyorsunuz. Bu işleri yapmanız da "işinizin bir parçası" olarak görülüp ne emeğinize bir teşekkür ne de maddi bir destek sağlamıyor. Bugün üstlerinizin "İşe ilk girdiğimde ben de sana verilen görevleri yaptım. Of bile demedim." cümleleri sizi kızdırmasın. O tecrübesiz halinizle üstlerinize "Bu sizin işiniz." diyemiyorsunuz. (Kapının önüne koyarlar ve iş imkanı yok diye sabrediyorsunuz.) Güç bela terfi aldıktan sonra o öfke halen askıda bekliyor. Bekleyen öfkeyi de sizden daha güçlüye yansıtamadığınız için güçsüze yansıtarak içinizi soğutuyorsunuz.
Türk Dili ve Edebiyatı mezunu olmama rağmen hem psikoloji okumayı sevdiğimden hem de pedagojik formasyon eğitimimden dolayı bildiğim bir konudan bahsetmek istiyorum. Öfke yöneltimi. Anne ortanca çocuğuna sinirlendiğinde, ortanca çocuk annenin haklı veya haksız öfkesini sindiremezse; küçük kardeşe "O da yaptı! / O da benimle birlikteydi!" gibi ithaflarda bulunur ve öfkesini doğru yönden çekip yanlış yere yönlendirir. İşte üstünün yaptığı hareketi altındaki personele yapması da öfke yöenltimidir. Yanlış bir psikoloji olmasına rağmen sık rastlanan bir davranıştır.
Her ne sebeple olursa olsun dengeyi kurun, üstleriniz bile olsa saygıda kusur etmeden sınırlarınızı belirleyin. Kimin size nasıl davranacağına sadece siz karar verebilirsiniz. İstifa sebepleri genelde hep dış etkenlerin yetersizliğinden kaynaklıdır. Maaş, asosyalleşme, ast-üst ilişkilerinin sağlıksızlığı, terfi edememek, mobbing gibi faktörlerin bu kararlarda çok büyük önemi vardır.
Mutlu olmadığınız ve sizi bunaltan şeylerden kurtulamazsanız bu sağlığınızı da olumsuz etkilemeye başlar. Stres çoğu hastalığın ana sebebidir. Gayeniz kariyerinizi yükseltmekse yükselebileceğiniz pozisyonlar arayın. İşinizden çıkıp da iş arayın demiyorum. İşe devam ederken bir yandan da başvurularda bulunun. Kim bilir, sizi hiç tahmin etmeyeceğiniz bir hayat ve bambaşka yollar bekliyor olabilir.