Koku: Bir Katilin Hikayesi
Kitabın kahramanı Jean-Baptiste Grenouille, tüm insani duygulardan yoksun olarak doğar.
Varlığını insanca kanıtlayacak bir kokusu bile yoktur. Normal şartlar altında bir bebek süt gibi masum kokarken Jean-Baptiste Grenouille asla kokmayan, tuhaf ve ürpertici bir bebektir. Annesi öldüğü için ona bakıcılık yapan süt anneler dahi bu bebeği sevmemektedir. Kendi kokusu olmayan bu bebek kokulara karşı inanılmaz bir hassasiyetle büyür. Her kokuyu detaylı bir şekilde algılar ve her kokuyu koklamak ister. Zaman içinde onun tuhaf kişiliğine karşın diğer insanlar tarafından aşağılayıcı davranışlara maruz kalır. Sevgi ve saygının öğretilmemesi onun bir katile dönüşmesine zemin hazırlamıştır. Bir deri işleme atölyesinde çalışmaya başlar ve burada birçok bilgi edinir. Bu bilgileri ilerde işlediği cinayetlerde kullanacaktır. Sadece kokulara karşı alışılmadık derecede hassas bir adam olduğunda, istediği kokuları üretmek için cinayet işlemekten çekinmeyecektir. Çeşitli parfümleri üretebilecek kimyasal bilgi birikimine ve yeteneğe sahip bu adam gerçek bir dahidir. Bu katilin dünyaya musallat olmasının nedeni, insan standartlarının üzerinde vahşi bir ruha sahip olmasının nedeni, doğduğu günden beri onu insan olarak görmemiş olan bazı kişilerdir. Herkesin ve her şeyin kokusunu alabilmesine rağmen kendi kokusunun olmadığını fark eder bir gün. Kendi kokusuna sahip olmak için korkunç bir yol bulur. Öldürdüğü insanlardan elde ettiği kokuların karışımı ile bir nevi kendi kokusunu bulmuş olacaktır. Kendi kokusunu yaratmak için öldürdüğü kızların kokusunu kendi üzerine sıktığında toplum tarafından hunharca katledilir.