Masumiyet ve Kader: Aşk mı Saplantı mı?

Aşk için ölmeli mi yoksa yaşamalı mı?

Masumiyet, 1997 yapımı bir Demirkubuz filmidir. Çekimleri 19 günde bitmiş olan Masumiyet; aşk, dram, melankoli gibi birçok temayı konu alır. Film İzmir'de izbe bir pansiyonda geçer. On yıllık mahkumiyeti bitmiş ve hapisten yeni çıkmış olan Yusuf, pavyonda şarkı söyleyen ve hayat kadınlığı yapan Uğur, Uğur'a saplantılı bir adam olan Bekir'in hikayesini anlatır. Masumiyet'in en bilinen sahnelerinden biri olan 'kır sahnesi'nde Haluk Bilginer (Bekir) 7 dakikalık bir tirat atar. Bu tiratın genişletilmiş hali 2006 yılında çekilen Kader filmidir. Kader, Uğur ve Bekir'in gençlik yıllarını, nasıl tanıştıklarını anlatır.

Masumiyet ve Kader; Türk sinemasının Sevmek Zamanı (1965), Eşkıya (1996), Duvara Karşı (2004) gibi saplantılı aşkı konu alan filmlerdendir. Bekir Uğur'a, Uğur Zagor'a aşıktır. Uğur, sevdalısı olduğu adam için şehir şehir dolaşır ve kendi bedeninden vazgeçip para kazanmak uğruna hayat kadınlığı yapar. Bekir ise, Uğur'a olan karşılıksız aşkı için evini, karısını, çocuklarını bırakıp kendi hayatını hiçe sayarak aşık olduğu kadının peşinden gider.

Bekir bütün hayatını bu sevda uğruna tüketmiştir. Aşkı için ölüme razıdır. 'Aşk için ölmeli aşk o zaman aşk' der adeta Bekir. 'Tamam artık bitti bu iş!' dediği her an kendisini Uğur'un yanında bulur. Bıçaklanmıştır, intihara kalkışmıştır, kaç kere ölümlerden dönmüştür Uğur için. Bekir de bilir Uğur'u asla elde edemeyecektir, imkansız bir aşktır Uğur ile Bekir arasındaki ilişki. Fakat bundan vazgeçemez. ''Öyle işte... Olmuyor sensiz.'' diye anlatır çaresizliğini. Bütün bu yaşadıklarını şu sözleri ile anlatır:


“Dedim Bekir, bu kapı ahiret kapısı. Burası sırat köprüsü. Bu sefer de geçersen bi daha geri dönemezsin. İyi düşün dedim. Düşündüm, düşündüm… Ama olmadı, dönemedim. Sonra, bak oğlum dedim kendi kendime. Yolu yok çekeceksin. İsyan etmenin faydası yok, kaderin böyle. Yol belli, eğ başını usul usul yürü şimdi.”

Bekir'e göre kaderin tecellisidir bu, kendi seçimi değil. Bir iradesizlik söz konusudur çünkü Bekir kendi hayatının sorumluluğunu almayı reddeden bir adamdır. Saplantılı bir aşık olduğunu kabul etmez ve bütün yapıp ettiklerini kadere yükler. Yol bellidir, yürünecektir ve hiçbir söz hakkı yoktur.

Jacques Lacan'a göre arzu, tam anlamıyla hiçbir zaman tatmin edilemeyecek bir şeydir; çünkü arzu, her zaman eksikliğin etrafında şekillenir. Lacan, "Arzu, arzulananın değil, arzunun arzusudur." der. Arzu edilen şeyin değil, arzunun kendisinin önemli olduğunu vurgular.  Bu da Bekir'in durumuyla örtüşür; imkansız bir aşk uğruna bütün hayatını tüketen Bekir Uğur'a değil de arzuya aşıktır aslında. Bekir'in arzusuna haz veren şey, bu arzunun hiçbir zaman tam anlamıyla gerçekleşemeyecek, imkansız bir şey olmasıdır.

Demirkubuz, Masumiyet filmiyle aşk kavramını derinlemesine sorgulatıyor. Çoğu zaman saf, masum ve temiz bir duygu olarak tanımlanan aşk, aynı zamanda sert ve acımasız da olabilir mi? Yoksa aşk, saplantı ve takıntıdan mı ibarettir? Film boyunca, çeşitli karakterlerin perspektifinden aşkın farklı algılanışlarına şahitlik ediyoruz. Kimisi için aşk, kaderin önceden belirlediği bir yazgı gibi kaçınılmazdır; kimisi içinse bu duygu, acımasız bir ceza, bir yük olarak algılanır. O kadar da masum bir duygu değildir belki de sanılanın aksine. Film, izleyiciyi aşkın doğasına dair sorgulamalar yapmaya iterken, aynı zamanda aşkın karmaşıklığını da gözler önüne serer. Bu duygu, bazen saf ve masum olarak görünse de, altında yatan karanlık ve zorlayıcı yanları göz ardı edilemez. Demirkubuz'un karakterleri aracılığıyla, aşkın ne kadar çok yönlü ve yanıltıcı olabileceğini keşfederiz.

Reha Erdem, “İyi film cevap veren değil soru soran filmdir” der. Bu açıdan Masumiyet ve Kader filmlere bize birçok soru sordurur. Kime masum denir? Aşk ve saplantı arasındaki o ince çizgi nerede başlar ve nerede biter? Her zaman saf duygular içerisinde olmak mıdır aşk, tutku ile birleşince tehlikeli bir duygu olabilir mi? Aşk için ölmeli mi yoksa yaşamalı mı?

Masumiyet ve Kader filmleri biraz da gitmek isteyip de gidemeyenlerin, kalmak isteyip de kalamayanların hikayesi.

"Hep denedin, hep yenildin, olsun, gene dene, gene yenil, daha iyi yenil." - Samuel Beckett 

Meraklısına bir öneri!

Masumiyet ve Kader filmlerini psikolojik açıdan inceleyen bu makaleyi inceleyebilirsiniz: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1275538

Kaynakça:

https://filmhafizasi.com/kader-ask-icin-olmeli-ask-o-zaman-ask/#comments

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1275538