Rusya'nın Covid-19 Aşısı: Aşı mı Rekabet mi?

Rekabet duygusuna yenik düşerek yapılacak bir hamlenin sonucu, uzay savaşlarındaki gibi yalnızca milyarlarca dolara mı mal olur dersiniz?


Tüm dünya üzerinde Covid-19 salgınının ikinci dalgasının endişeleri sürerken, Rusya'nın virüs aşısını bulduğuna dair açıklamaları başka bir gündem maddesi oluşturdu: Aşı mı, rekabet mi?

ABD Sağlık Bakanı Alex Azar, Putin tarafından geçtiğimiz Salı yapılan bu açıklamalara ilişkin "Aşı geliştirmek bir yarış değildir. Aşının güvenli ve etkili olması hızdan çok daha fazla önem teşkil etmektedir," dedi. ABD, Rusya tarafından bulunduğu öne sürülen aşıya şüpheyle yaklaşırken, öte yandan Avrupa ülkeleri de endişelerini dile getirdi.

Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn "Aşı yeteri düzeyde test edilmediyse milyonlarca kişiye enjekte etmek büyük bir tehlike olur," derken, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Sözcüsü Tarik Jasarevic de bu konuda atılacak olan herhangi bir adımda ihtiyatlı davranılması gerektiğini belirtti.

Aşının insanlar üzerinde denenmeye başlanmasından sonra yalnızca 2 ay geçtiğini ve bu sürenin yeterli olmadığını belirten bazı uzmanlar, aşının güvenli olmadığını ve aceleye getirildiğini öne sürerken, eleştirilere karşı Rusya Sağlık Bakanı Murashko "Aşımızın avantajları karşısında rekabet duygusuna kapıldıkları anlaşılan bazı yabancı meslektaşlarımız, bizim tamamen temelsiz bulduğumuz bazı fikirler beyan etmeye çalışıyor," ifadelerini kullandı.

Peki, aşı gerçekten güvenilir mi yoksa özellikle ABD ve Rusya arasında yıllardır süregelen yarışın, kısacası rekabetin, bir ürünü mü?

Temmuz ayında İngiltere, ABD ve Kanada, Rus bilgisayar korsanları tarafından kendilerine yapılan bir siber saldırıyla Covid-19 aşı geliştirme bilgilerinin çalınmaya çalışıldığını öne sürmüştü. Rusya'nın bu konudaki kararlılığı, hırsı ve yapabilecekleri kimileri tarafından korkuyla dile getirilmişti.

Rusya tarafından geliştirilen Covid-19 aşısına ilişkin Rusya Doğrudan Yatırım Fonu’nun Başkanı, Kirill Dmitriev'in aşının adının Sputnik V olacağını ifade etmesiyle bu soru işareti daha da fazla büyüyor. Nihayetinde Sputnik, Sovyetler Birliği tarafından gönderilen ilk uydunun adıydı. Üstelik bu uydu Soğuk Savaş döneminin baş aktörlerinden biriydi. ABD ve Sovyetler Birliği arasındaki silahlanma ve uzay yarışları şimdilerde yerini Rusya ve ABD arasındaki aşı yarışına mı çevirdi?

Eğer öyleyse, Ekim ayında Rusya tarafından başlatılması planlanan toplu aşı kampanyasının sonuçları ne olacak dersiniz? Maliyeti ülke bütçesinden karşılanması beklenen aşının öncelikle doktorlara ve öğretmenlere uygulanacağını belirten Murashko, Rus vatandaşlara sunulacak olan aşı desteğinin ardından, aşının diğer ülkelere de gönderileceğini belirtti. Üstelik, Rusya ile Türkiye arasındaki karşılıklı aşı anlaşmasının bir sonucu olarak, onay çıkması halinde aşının göderileceği ilk ülkelerden biri de Türkiye olacak.

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan bu konuya ilişkin olarak "Fiyatı ne olursa olsun bu kadar büyük bir pazardan pay elde etmek için son zamanlarda görülen, daha çok bilim insanlarından değil, devlet idarecilerinden ya da aşının sponsoru olan firmadan yapılan açıklamaları biraz temkinli karşılamak lazım. Rusya'nın açıklamasından anladığımız, henüz etkili bir aşı geliştirilmiş değil, bunların testlerine başlanacağı söyleniyor," ifadelerini kullandı. Ayrıca, konuya ilişkin "Biz bir aşı keşfettik lafı aşı bulundu ve insanlara yapılıyor anlamına gelmiyor. Bu şekilde 100’ün üzerinde aşı var. Bunlar dünyada test ediliyor ve etkili çıkacağının garantisi de yok. Bunların hiçbiri etkili çıkmayabilir. Etkili çıkabilir ama uygulanamayabilir de," sözlerini söyleyen Ceyhan, insanları kendilerini aşı yokmuşcasına hazırlayarak önlem almaları gerektiği konusunda da uyardı.

Tüm bu gelişmeler doğrultusunda bizleri neyin beklediği henüz ne yazık ki bir soru işareti. Rusya gerçekten bu konuda bir adım atmış olabilir mi? Eğer öyleyse bu, ABD'nin Rusya'ya karşı başka bir yarışı daha kaybettiği anlamına mı geliyor? Peki, aşı konusunda rekabet duygusuna yenik düşerek yapılması muhtemel yanlış bir hamlenin sonucu, tıpkı uzay savaşlarındaki gibi yalnızca milyarlarca dolara mı mal olur dersiniz?