Türkiye'nin en büyük ikinci mağarası: Oylat Mağarası
Şifa dolu, doğa harikası mağara: Oylat
Oylat Mağarası, ülkemizin en büyük ikinci mağarasıdır. Mağara, fay hatları sonucunda meydana gelmiştir. Bursa’nın İnegöl ilçesine bağlı olan Hilmiye köyünde bulunmaktadır. Mağara, 2006 yılında turizme açılmıştır. İnegöl turizminin temel taşını oluşturmaktadır. Mağaranın toplam uzunluğu 750 metre, yüksekliği ise 95 metredir. İçerisinde 7-8 metre uzunluğunda dikit ve sarkıtlar bulunmaktadır. Bu dikit ve sarkıtların 1 santiminin oluşumu 16 yıl sürmektedir. Oluşumunu tamamlamış fosil bir mağaradır. Mağaranın nem oranı %90 civarıdır. Sıcaklık ortalaması 18 derecedir. Yaz kış değişmemektedir. Astım ve bronşit hastalarına iyi geldiği söylenmektedir.
Oylat Mağarası, zengin bir canlı topluluğuna da sahiptir. Mağara içerisinde kelebek, yarasa, solucan ve binayaklılar gibi canlılar bulunmaktadır. Oylat Mağarası, birbirine bağlı farklı iki katın bir araya gelmesi sonucunda oluşmuştur. Menderesli bir profile sahiptir. Mağara, gelişim özelliklerine göre iki bölüme ayrılır. Birinci bölüm girişten çöküntü salonuna kadar, dar galerilerden oluşan bölümdür. Burada damlataş havuzları ve dev kazanı yer almaktadır. Ayrıca 4-5 metre kalınlığında taraça şeklinde çakıl depoları ile altlarında cilalanmış yüzeyler de görülmektedir. İkinci bölüm ise büyük bir çöküntü salonundan oluşmaktadır. Bu bölümde iri bloklar, sarkıt, dikit ve sütunlar bulunmaktadır. Ayrıca salonun yukarıda bulunan son kesimi; kalın bir çakıl, kum ve mil tabakalarından oluşmaktadır. Mağarada salonları ve katları birbirine bağlayan dar galeri ve geçitlerde kuvvetli bir rüzgâr hissedilmektedir.
Mağarayı, içerisine döşenen demir merdivenler sayesinde kolaylıkla gezmek mümkündür. Bu merdivenlerde yürüyüş, kırk katlı bir binaya çıkmakla eşdeğerdir. Ancak içerisindeki havasından kaynaklı o kadar yürümüş hissettirmez. Sebebi ise mağaranın içinde sürekli dolaşan hava akımıdır. Bu hava akımının dinlendirici ve rahatlatıcı özelliğe sahip olduğu söylenmektedir.
Oylat ismi hakkında bilinen bir efsane vardır. Oylat’ın Bizans İmparatorluğu zamanında İnegöl’e hâkim olan tekfurun bir kızı vardır. Günün birinde kız hastalanır. Hekimler kızın hastalığına çare bulamazlar. Kızının hastalığı arttıkça tekfur buna dayanamaz, kızının acı çekmesini istemez. Kızı uzaklaştırmak adına ormanın içindeki ılıcaya götürürler. Hekimler kızı buraya bıraktıklarında öleceğine inanmaktadır. Bu sebepten kıza, “öl yat” derler. Kız her gün buradaki suyla yıkanır. Gün geçtikçe iyileşmeye başlar. Kız, eski sağlığına kavuştuğunda babasının sarayına döner. Ardından burasının ünü dilden dile aktarılmıştır. “Öl yat” tabiri zamanla “Oylat” haline gelmiştir. Oylat’ın efsanedeki ünü günümüzde de sürmektedir. Her mevsim pek çok yerden ziyaretçi ağırlamaktadır.