Zaman ve Başka Birkaç Konu Üzerine

Kendimle konuşup, yazarlardan fikirler aldığım yazım ve detaylar.

Saatler ne kadar hoşça geçirilirse o kadar çabuk tükenir, ne kadar acıyla geçirilirse o ölçüde uzadıkça uzar, geçmek bilmez." diyen Arthur Schophenhauer'a katılmamak elimde değil. Ne zaman vaktimizi güzel diye adlandırdığımız şeylere harcasak, "ne kadar çabuk geçti ya zaman" buluruz kendimizi. Oysa acı içinde, zor zamanlardan geçerken niye geçmiyor bu zaman diye sorar, zaman sanki durmuş gibi bir hisse kapılırız. Zaman aslında aynı düzlemde ilerliyor, onun yavaş ya da hızlı geçtiğini düşünen tamamen bizleriz ve içinde bulunduğumuz durum zamana karşı bakış açımızı değiştiriyor. 

Kendimle sohbetimden sonra gelin biraz Arthur Schophenhauer' u yakından inceleyim. Realist ve açıkçası pesimist bir filozof olan Schophenhauer genellikle benim düşündüğümün tersini düşünmüştür. Ben hayata daha optimist, daha umutlu bakarım hep, oysa o biraz daha gerçekçilik bilinciyle bakar. Bir sözü beni hep çok etkilemiştir" Yalnızlık özgürlüktür. İnsan yalnız olabildiği sürece bütünüyle kendisi olur. Yalnızlığı sevmeyen, özgürlüğü de sevmez: Çünkü insan ancak yalnız olduğunda özgürdür." Ben oldum olası yalnızlığı sevmemişimdir. Nedense sosyalleşmek, insanlarla bir arada olmak beni her zaman geliştirmiştir. Ama son zamanlarda yalnızlığın da bir noktada bir şeyler üretmek adına gerekli olduğunun farkına vardım. Elbette insanlarla olmak, bir şeyler paylaşıp ortak noktada buluşmak ya da farklı noktaları görerek birbirimizi geliştirmek güzel fakat bazen de düşüncelerimizi dinlemek, onlara kulak vermek için yalnız olmak gerekiyor. Ama bence tamamen yalnız olmak da sağlıklı değil. Hayat bence daima denge ile güzeldir bu yüzden dozunda yalnız kalmalı, dozunda da sevdiklerimizle geçirmeliyiz hayatımızı. 

Bir diğer beni etkileyen sözünü de paylaşıp biraz üzerine yorum yapmak istiyorum. Hayatımda okuduğum hemen hemen en haklı sözlerden biridir diyebilirim. "Sağlık her şey değildir, ama sağlık olmadan her şey bir hiç." İlk okuduğumda normal bir söz gibi gelmişti fakat tekrar tekrar okudukça, daha da anlam kazanmaya başladı. İnsanoğlu bazen elinde olan şeylerin kıymetini bilmez , özellikle de kaybedince farkına variriz o önemli şeylerin değerini. Bazen ben de sitemli yaklaşırim bazı şeylere, neden buna sahip değilim ya da neden buraya gidemiyorum ve daha nice bu tarz sorular. Ama en nihayetinde şu sonuca varıyorum, şu an sahip olduğum en değerli şeylerden biri sağlıklı olmam. Düşünüyorum da sağlığım eksik olsaydı, neye sahip olursam olayım hep eksik kalmaz mıydım? Bu yüzden bu söze ne zaman rastlarsam, o kadar farkına varıyorum aslında ne kadar zengin olduğumun.